on bail

  1. kefaletle, kefalet üzerine.
    He was freed/released/set free on a $5,000 bail: 5,000 dolar kefaletle serbest bırakıldı.
kefaletle serbest bırakılmış
kefaletle tahliye etmek Verb
kefaletle tahliye etmek Verb
kefaletle tahliye olmuş
kefaletle tahliye edilmiş
kefaletle tahliye etmek Verb
kefaletle tahliye
kefaletle serbest bırakma Noun, Law
bir tutukluyu kefaletle tahliye etmek Verb
(Br) kefalet ile serbest bırakma
(Br) kefaletle serbest bırakmak Verb
(birini) terketmek Verb
(birini) bırakıp gitmek Verb
(birini) yüzüstü bırakmak Verb
(birini) ortada bırakmak Verb
(birini) satmak Verb